BEN AİLEMİ KARANLIKTAN KORUMAYA ÇALIŞIYORDUM. O İSE KARANLIĞIN TA KENDİSİYDİ. Kaçırılıp tutsak edildiğim gemiyi arkamda bıraktığımda kavuştuğum özgürlüğün eski hayatımı geri getireceğine inanıyordum. Fakat ailemi içine çeken bataklık yüzünden kendimi gizemli bir komplonun içinde bulmuştum. Aydınlığa ulaşabilmek için karanlığın içinden geçmem gerekiyorsa planım belliydi. Ailemi bu beladan kurtarabilecek tek kişinin karşısına çıktığımda tüm derdim tasam bitecekti. Ancak kurtarıcım, güce ve zafere hükmetmek isteyen bir mafya lideriydi. Tekinsizdi, kuralsızdı, alışık olduklarımın tam tersiydi ve kaçtığım her şeydi. Karadeniz’in fırtınalı gecesinde, kılık değiştirerek Arhavi’deki inine girdiğim Tekin Bozboran, beni canı pahasına koruyacağına söz vermişti. Oysa onunla yaptığım anlaşma, beni Türk mafya örgütü Kılıç Yedilisi ve uluslararası suç konseyi Leviathan’ın da hedefine yerleştirmişti. Üstelik o andan sonra korunması gereken tek şey hayatım değildi. Tekin’in nefesimi kesen dokunuşlarıyla sahiplenecek tavrına direnmek giderek zorlaşırken ateşe yürüyen kalbim de tehlikedeydi. “SENİ YANIMDA TUTABİLMEK İÇİN HERKESLE SAVAŞIRIM, MŞKERİ! SENİNLE BİLE.”
|
Uyarı: Yetişkin okurlar içindir.